12 Mayıs 2009 Salı

Teks'in Pembe Öyküleri

ABD kökenli çizgi romanlardan farklı olarak Avrupa kökenli-ve dahi yerli-çizgi romanlarda karşımıza sıklıkla eski dostlar-düşmanlar çıkıyor. ABD çizgi romanlarındaki "team-up" tabir edilen dost-düşman birden fazla karakterin aynı öykü içinde yer alma özelliğine karşın Avrupa çizgi romanlarında zaman zaman eskiden tanıdık dostlar-düşmanlar ya da olaylar hatırlatılarak veya tek tek konuk edilerek yeniden öyküler yazılıyor. Bunun en tipik örneği Martin Mystere'dir. Bazan bir tam öyküyü şekillendirmek için 8-10 yıllık dönemde yazılan ayrı ayrı öyküleri biraraya getirmek gerekebiliyor.

Maceraperest'ten çıkan Teks'in 51-52. sayılarını okurken aklıma bunlar takıldı. Öykünün adı, Afyon(Oppio). Claudio Nizzi yazmış Andrea Venturi resimlemiş. Kapakta gösterişli çinli uyuşturucu taciri ve karşısında duran kadim dostumuz Teks görünüyor. Macerada sözü edilen çinli uyuşturucu çetesiyle Ceylan'ın son dönemlerinde ve Alfa'nın başlarında tanışmıştık zaten. Ancak öyküde başka bir olay anlatılıyor. Bir tiyatro kumpanyasında geçen entrikalı bir cinayet öyküsü uyuşturucu ticareti fon alınarak anlatılmış. Olaylar öylesine kendiliğinden gelişiyorki, Teks ve Karson'un duruma "müdahalesi gerekmiyor" bile. Tipik eski entrika hikayelerindeki gibi kötüler için kader ağlarını pek güzel örüyor. Eski tanıdık uyuşturucu çetesi ise figüran vaziyetinde şöylesine bir görünüp kayboluyor. Devam sayılarında karşımıza yeniden ve güçlü bir şekilde çıkacağı muhakkak olan bu topluluk pek bir arka planda kalıyor.

Maceraların çoğunu yazan Nizzi'nin yoğunluğundan olsa gerek zaman zaman böyle eğlenceli ama nahif ve oldukça basit öyküler de çıkıyor ortaya. Bir sonraki Boselli ürünü macera Morisco'nun Dönüşü öncesi küçük bir mola gibi sanki. Nizzi boşluğu doldurmanın yolunu eski çetenin karıştığı bu basit öyküyle bulmuş. Geniş düşünüldüğünde madem hafif pempemsi bir öykü yapılmış, tiyatro sahibinin evliliği, kızıyla çalışanı arasındaki ilişki daha derin irdelenebilirdi, uyuşturucu kaçakçılığı daha sağlam kötülerle biraz hareketlendirilebilirdi ve dostlarımız figüran gibi değil de biraz daha esas karakter olarak yer alabilirdi diye düşünüyorum ama sonuçta dediğim gibi bu bir geçis öyküsü...

Nizzi inkar etse de artık Teks'in merkez odaklı olmadığı, ya da daha "merhametli" olduğu nahif öyküler de ilgi topluyor ve kendisi bile bu akımdan etkilenmemezlik edemiyor. Öykü stoğum olsun diye epey geriden gidiyorum ama sanırım bir uzun atlama yapıp taze Little Big Horn macerasına atlamak üzereyim. 92 numaralı kapak öyle kolay yenir yutulur bir macera olmadığını kanıtlıyor zaten.

Selamlar
Lami