31 Temmuz 2008 Perşembe

Kara Sovalye

Asagidaki yazida Batman Dark Knight filmiyle ilgili ciddi spoiler'lar vardir. Okumadan once iyi dusunun arkadaslar!

Dunyada esen Kara Sovalye ruzgari bizzat Turkiye'de de esiyor. Bu hafta esintiden ben de nasibimi aldim. 2008 yilinda sabirsizlik otesinde bekledigim iki filmden biriydi Batman Dark Knight(digeri The X-Files 2, kismetse Eylul'de bulusacagiz).

Ben Kocaeli'nde oturuyorum. Her nedense Kocaeli'nde kimse alt yazili film izlemiyor olsa gerek artik sinemalara gelen filmlerin hemen tamami turkce dublajli. Filmlerin turkce dublajli olmasina bir itirazim yok ama bir sinemada olsun alt yazili alternatif olmali diye dusunuyorum. Kocaeli gibi bir universite ve sanayi kentinde boylesi bir uygulama kor goze parmak gibi bir sey, siddetle protesto ediyorum! Filmi izlemek icin bir Istanbul seferi yapmam gerekti. Filmi, Natilius Cinebonus'ta gösterimi suren orjinial versiyonundan izledim. Heath Ledger-Joker'in o insani sok eden diyaloglarini, Kara Sovalye'nin hiriltili ve korkutucu sesini orijinalinden duymaya degdi dogrusu.

Film sadece benim gibi Cizgi Roman hastalarini degil genel olarak suc, derinlikli felsefe, aksiyon, drama izleyicilerini de koltuklarina civileyecek cinsten. Nolan kardeslerin senaryosu hakikaten Batman Begins'in uzerinde yukselen, insani habire sok eden detaylarla dolu. Pesinen soylemek lazimki bu film bir Batman filmi degil. 152 dakikalik neredeyse epik bir gosteri havasindaki bu filmde gozler surekli Kara Sovalyeyi ariyor ama Joker ve Harvey Dent-Two Face karakterleri buna asla ve asla izin vermiyorlar. Joker, hem cizgi romanlarda hem sinemada bu gune kadar yaratilmis en iyi kotulerden biri. Belki de en iyisi. Joker'in söz konusu oldugu bir yapimda diger karakterlerin maalesef hic sansi kalmiyor. Tim Burton'lu Batman'de Jack Nicholson baskin karakterdi hatirlarsaniz. Kara Sovalye'de Heath Ledger baskin filan degil, resmen filmin neredeyse tamamini isgal etmis. Ledger rahmetli bence gercek kisiligi altinda da mukemmel bir Joker barindiriyormus. Bir oyuncu bir karakteri, kotu bir karakteri bu kadar iyi canlandiramaz, mumkun degil. Adam Joker'i oynamamis resmen canlandirmis onumuze koymus. Boyuna posuna baktiginizda tifilin teki ama bunu göremiyorsunuz bile. Hemsire kiyafetinde Gotham Hastanesi'ni havaya ucurdugu sahneler, finalde Batman'in ipinin ucunda gokdelende sallanirken yaptigi diyaloglar oyle kolay unutulur sahneler degil. Yuzundeki yaralari kurbanlarina anlatirken uydurdugu hikayeler, muziplikle caniligin tarihi birlesmesinin aynasi gibi. Bu itibarla Nolan, Killing Joke hikayesindeki Joker gecmisini reddediyor gibidir. Hatirlarsaniz Killing Joke'da Joker'in Joker olusu Alan Moore tarafindan hicte muzip olmayan bir tarzda anlatilmisti. Burada durum farkli. Gelisim Bando'nun ilk dort fasikulunde Killing Joke oykusunun tamami verilmisti. Maalesef sayilara baslik atmayi bile gereksiz bulmus Gelisim. Ancak bilenlerden referans alirsaniz boylesine efsanevi bir oykuyu okudugunuzun farkina variyorsunuz. Bu sayilari piyasada bulmaniz da neredeyse imkansiz maalesef! Dikkat ettiyseniz filmi degil Joker'i anlatip duruyoruz. Ne demek istedigimi anliyorsunuz degil mi?

Joker'in karsisinda ezilmeyen bir karakter varki ona yazik olmus. Aaron Eckhart'in canlandirdigi savci Harvey Dent-Two Face karakteri. Eckhart hakikaten rolunun hakkini vermis. Ne yazikki Joker'in oldugu bir arenaya dusmus! Sanki bilerek ikinci plana itilmis gibi. Oysa Two Face karakteri kesinlikle bir stand alone Batman filmini hakediyor. hele boylesine bu role cuk oturmus muhtesem bir oyuncu varken. Ben filmde Dent'in Two Face olduktan sonra Batman'la daha cok karsi karsiya gelmesini ve aralarinda biraz daha cok diyalog olmasini tercih ederdim. Resmen tadimlik kaldi damagimizda. Bu arada Aaron Eckhart, Ugur Dundar'dan sonraki en iyi Martin Mystere adayi diye dusundum bilmem ne dersiniz. Saclara biraz perma lazim tabii:).

Gary Oldman Jim Gordon rolunde one cikan 3. karakter. Uzgun ve suzgun ama kararli Gordon, Oldman'in oyunculugunda iyi durmus. Gorundugu her bir sahne iyi secilmis iyi yazilmis. Ozellikle final sahnelerinde cizgi romandaki Gordon'u hatirliyorsunuz(yine Killing Joke'a referans var gibi).

Kara Sovalye'ye gelince. Maalesef filmin Jim Gordon'dan sonraki 4. karakteri olarak boy gösteriyor. Burada sahsi bir fikrimi belirtmek isterim. Christian Bale'i bir turlu ne Batman olarak ne de Bruce Wayne olarak kabul edemiyorum. Cussesiz bir batman olmaz. Hele Lucius Fox(Morgan Freeman)'un yaninda en az bir bas boy farki olan bir Batman(!) olamaz. Hani belediye baskani Nestor Carbonell bile daha iyi bir Batman olur gibime geliyor. Peki simdiye kadarki Batman karakterlerinden hangisi en uygunuydu derseniz maalesef hiç bir Batman filminde Kara Sovalye kostumunu hakkiyla "dolduran" bir oyuncu görmedim derim ben. Soyle kara yagiz, dalgali sacli, uzun ve iri, sert ve derinlikli bir yuzu olan bir oyuncu lazim.

Sonuc olarak, sucun anatomisi, kahramanlarin gerekliligi, sevgi soz konusu oldugunda kahramanlarin durusunun ne olmasi gerektigi, kitlelerin terore bakis acisi gibi uzerinde gunlerce tartisilabilecek ciddi konulari hic bos gecmeden guzel aksiyonlar esliginde 152 dakika boyunca analiz etmis Nolan kardesler. Iki gemi dolusu birbirlerini oldurme sansi verilmis insanlarin gecmislerine ve statulerine bagli olarak davranislari sasirtici. O sahnelerin sonundaki surpriz sasirttigi kadar dusundurucu de. Ilk defa bir cizgi roman uyarlamasi boylesine derin sosyal icerikli konulari masaya yatirma ve dusundurmeye soyunmus. Boylesine saglam bir senaryo ve film icin de Batman'dan daha iyi bir cerceve olamazdi zaten. Kahramanin cikisinin suc ve sosyal bozukluklara bagli oldugu bir karakter icin daha klise bir film cekilseydi, Batman "ilk filmin artigi" devam zinciri olarak tarihe gececekti. Nolan "Batman'i devreden cikarip, cok daha iyi bir tercihle" epik bir devam zinciri baslatmis. Joker'in banka soygunu, mafyanin inine girerken yaptigi numara filan biraz acemice ve inandiriciliktan uzak ama akilda kalmiyor zaten. Banka soygunu deyince, filmin girisinde William Fichtner'in kisa ama etkili bir rolu var. Prison Break hayranlarinin iyi bir tatmin yasayacaklari kesin. Batcave'de Bruce'un kurdugu "dinleme konsolu" sayesinde gorsel iletisimin oldugu sahnelerde cizgi romanlardaki gibi Batman'in beyaz gozlerini gormek ayri bir keyif. Batmobil devre disi kaldiktan sonra batcycle'la devam edilmesi sanki filme yeni eklenen karakterler gibi bir hava veriyor. Ilk defa Bruce Wayne'i gunduz icraatlarinda da goruyoruz. Motorsikletiyle belediye baskani suikastinin perde arkasina dalmasi filan ilginc tecrubeler oldu dogrusu.

Film ile ilgili anlatilacak o kadar cok sey varki boyle bir yaziya sigmaz kesinlikle. Sadece simdiye kadar yapilmis en iyi Cizgi Roman uyarlamasi demekle yetinelim. Kesinlikle alt yazili versiyonuna gidin gorun ve "Ledger'in hayatinin son oyununa" tanik olun derim.

Selamlar
Lami Tiryaki

Hiç yorum yok: